26 Şubat 2010 Cuma

FUTBOL

DERbi?

Bu hafta süper ligde 2010 yılının ilk derbisini izledik.Yıl değişmişti ama derbi heyecanı ve formatı aynı şekilde sürüyordu.Format olarak kastettiğim derbi maçlarında takımların birbirinden çekinmesi,beraberliğe razı bir görünümde maçı bitirmeye çalışmalarıydı.Fakat 6 yıl sonra ilk defa berabere kalan iki takım vardı sahada.Demekki diğerinden biraz cesaretli olan takım rahatça kazanabiliyormuş özellikle de evsahibi takımları için bu oldukça geçerli.
Evsahibi takımın zirveye yaklaşması için oldukça iyi bir fırsat olmasına rağmen bunu maalesef kullanamadılar.Maçın yirminci dakikasına kadar iki takımda ancak duran toplarla pozisyona girmeye çalıştılar.Herhangibir organize gelişen atak ve pozisyon göremedik bu dakikaya kadar.Galatasaray keitanın şutu ve barışın yakın mesafeden kafa vuruşuyla önemli iki tehlike oluştursada ilk yarıda golü bulamadı.Beşiktaşta ise holoskonun altıpas içindeki kafa vuruşunu leo franco iki hamlede kontrol edebildi.İlk yarının en önemli pozisyonunda ise nobrenin kafa vuruşu direkten geri geldi.
İkinci yarının başında elanonun sol ayağıyla güzel vuruşunu rüştü aynı güzellikte çıkardı,dönen topa caner ortamı yaptı yoksa kaleyemi vurdu doğrusu ben anlayamadım.İlerleyen dakikalarda galibiyeti düşünen Denizli Holosko ve Nobre’yi çıkararak Nihat ve Boboyu oyuna sürdü.Kişisel görüşüm Tello’nun çıkmasından yanaydı ve Holosko’nun oyunda kalarak Tello Bobo değişikliğiyle çift forvete dönmek oyunu zaten beraberliğe razı olan Galatasaray yarısahasına yıkmak için bir fırsattı.Galatasarayda ise Rijkaard,Caner’in yerine Jo’yu alarak şişirme toplara sahip olmak peşindeydi.Nitekim Jo’nun taşıdığı topta Galatasaray Arda’yla golü buldu.Sivok’un pozisyonda ters ayakta kalması gole davetiye çıkardı.Arda attığı golden sonra uzun zamandır olduğu gibi yine sakatlandı ve yerine ne idüğü belirsiz genç yetenek dos santos dahil oldu.Bu zamana kadar oynadığı maçları ele alırsak bu yeteneğin galatasaraya verebileceği bir şey yok gibi geliyor bana.
Beşiktaş yenilen golden sonra doğal olarak strese girdi.Denizli sol kanatta bal yapmayan arı misali çok çalışan Ekrem’i çıkartarak yerine 34’lük Yusuf’u soktu. Yusuf’la beraber Beşiktaş’ın sol kanadı hareketlendi ama beklenen pozisyonlar gelmedi.Jo ve Santos’un verkaçında Beşiktaş’ın bomboş yarısahasına Jo’nun önüne topu bırakamayan Dos Santos Galatasaray’ı mutlak bir golden etti.Keita ve İ.Üzülmez’in sürekli didişmesi ise sertliklere neden oldu.Üzülmez’in tokadı ve Keita’nın dirseği görmek istemediğimiz hareketler olarak görüntülere yansıdı.Beşiktaş beraberlik golünü son on dakika içinde buldu.Tello’nun cezaalanına ortasını Leo uzaklaştıramayınca dönen topu Sivok kaleye gönderdi.Neill bu topa biraz şuurlu müdahale etseydi bence çıkarabilirdi.Gol öncesi Santos’un yaptığı faul ayrıca gereksizdi.
2010’un ilk derbisinden galip çıkmadı.Beşiktaş fırsatı kullanamadı ama şampiyonluk için her şey bitmiş değil.Önceki yıllara da bakarsak zaten Beşiktaş’ın şampiyonluk şansının fazlasıyla sürdüğünü görebiliriz.Ancak bu oyunla olurmu onu bilemem.Gol yollarında çok adamı olmasına rağmen Beşiktaş gol atmakta zorlanıyor.Galatasaray’a gelince Madrid maçı sonrası ve öncesi bu derbiden bir puan almak her ne kadar öne geçselerde onları tatmin etmiştir diye düşünüyorum.Kaptanın sakatlanması bu kadar çok sakatlık içinde büyük şanssızlık.Dileriz sakatlığı önemli değildir.Galatasaray’da genel olarak gördüğüm sorun pas yapamaması.Ortasahada ve forvette önemli adamları olmasına rağmen gerekli koordinasyon sağlanamıyor ve top genelde rakipte oluyor.Kısa sürede bu sorunun çözülmesi gerektiğine inanıyorum.Haftaiçindeki uefa maçlarında iki güzide kulübümüze blogspot ekibi olarak başarılar diliyoruz.
Durmus Arslan